“Söz uçar, yazı kalır.” sözünden hareketle öğrencilerimizi yazmaya daha fazla teşvik etmek amacıyla Okul Aile Birliğimizin katkılarıyla her yıl Piri Reis’in Seyir Defteri adlı çalışmayla öğrencilerimizin hikâye, şiir ve resimlerinden oluşan bir defter oluşturulmaktayız. Çocuklarımızdan tek tek toplanan çalışmalar gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra bir kitap haline getirilir. Bir konuk davet edilen özel bir gecede hem bir konuk ile keyifli söyleşi yapılmakta hem öğrencilerimiz kitaplarını imzalamakta hem de “Piri Reis’in Seyir Defteri”nin satışından elde edilen gelir, farklı yardım kuruluşlarına bağışlanmaktadır.
SAİNT-JOSEPH LİSESİ VE GÜZELBAHÇE PİRİ REİS OKULUMUZLA YAPILAN ORTAK PROJELER
Okulumuzun geleneksel hale gelen etkinliklerinden biridir. Her yıl « zaman, yolculuk, hayaller » gibi faklı temalar eşliğinde yapılan gecemiz, veli, öğretmen, öğrenci ve diğer paydaşlarımızın dahil olmasıyla oldukça yoğun katılımlı ve coşkulu geçmektedir.
Öğrencilerimiz ünlü şairlerin şiirlerini okurken kendi yazdıkları şiirleri de aktarmaktadırlar. Bir yandan jest, mimik çalışmaları yapılırken bir yandan da vurgu ve tonlama çalışmaları yapılarak şiiri iyi seslendirmenin tüm ayrıntıları çalışılmaktadır.
Kültürel gelişmeyi sağlayan gizil güçlerden biri de tiyatrodur; öyle ki sanatsal yaratıyı en etkin biçimde topluma aktaran bir araç durumundadır. Tiyatro uyarı görevini yaptığı kadar, toplumu ortak komplekslerinden arındırır, onlara gerçek düşünce gücünü, özgürlüğünü sağlar.
Dayanışmayı öğretmesi,
Toplum yaşamı için gerekli olan sorumluluk duygusunu sağlaması,
Düşünceyi eyleme sokma yeteneğini geliştirmesi,
Topluluk içinde konuşmayı öğretmesi,
Dil kaygısını gidermesi,
Doğru ve güzel konuşmayı sağlaması,
Oyuncunun vücut dilini kullanma becerisini artırması
Estetik algılama yeteneğini geliştirmesi gibi kazanımlarından dolayı Piri Reis Okullarında tiyatroya büyük önem verilmektedir.
Kısa oyunlar, uyarlama eserler, öğretmenlerimizin kendi yazıp yönettiği oyunların dışında Shakespeare, Molière gibi birçok dünya devi sanatçılarının eserleri de sahnelenmektedir. Bir yıl boyunca yoğun çalışma ve provalar sonucu hazırlanan oyunumuz, düzenlenen Tiyatro Gecesi’nde sahnelenmektedir. Kulüp öğrencilerimiz dışında velilerimiz, öğretmenlerimiz ve Kardeş Okul öğrencilerimiz ile oldukça yoğun katılımın olduğu renkli bir kadro ile çalışılmaktadır.
KONFERANSLAR
Cumhuriyet ve Atatürk’ü Prof. Dr. Ergün Aybars’tan Dinledik
Okulumuzda, Atatürk ve Cumhuriyet konularını Prof. Dr. Ergün Aybars’tan dinlemenin ayrıcalığını yasadık. Konuğumuz; en önemli tarihsel gerçekleri, en yalın dille ve çok çarpıcı bir biçimde anlattı. Fransız İhtilali’nden Balkan Savaşları’na, köleci anlayıştan demokrasinin kazanımlarına, Çanakkale Savaşı’ndan Cumhuriyet'in ilanına kadar birçok konuya değindi. Anlatılanlarla ilgili tek bir sözcük bile kaçırmamak için kulak kesildik. Verilen bilgiler ışığında Atatürk’ümüzün büyüklüğünü bir kez daha anladık.
Konferans sonrası, Sayın Aybars'ın kitaplarına ilgi gösteren öğrencilerimiz, konuğumuza kitaplarını imzalatıp kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirdiler. Atatürkçülüğü kavramanın, ona sahip çıkmanın okuma, araştırma ve düşünme ile gerçekleşeceğini gençlere en güzel şekilde anlatan Prof. Dr. Ergün Aybars’a değerli paylaşımları için teşekkür ediyoruz.
Çanakkale Kahramanları Anıldı
Günümüzden bir asır önce dünya tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Savaşları´nın yıldönümü münasebetiyle tüm dünyaya "Çanakkale Geçilmez!" diyen kahramanları okulumuzda gerçekleştirdiğimiz çeşitli etkinliklerle her yıl anıyoruz. Etkinliklerimiz çerçevesinde çok değerli konuklarımızı okulumuzda ağırladık. Bu doğrultuda Türkiye Muharip Gaziler Derneği Karşıyaka Şubesi üyeleri gazilerimiz öğrencilerimizle buluştu. Ayrıca Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi müdürü Prof. Dr. Sayın Hasan Mert’in söyleşisiyle devam etti. Törene katılanlar duygu yüklü anlar yaşadı.
“Çanakkale Savaşı ve Mustafa Kemal “ Konulu Konferans Düzenlendi
Dünya savaş tarihinin en önemli savaşlarında biri olarak kabul edilen Çanakkale Savaşları’nda kazandığımız büyük zaferi anmak amacıyla okulumuzda Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü öğretim üyelerinden Sayın Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı’yı konuk ettik. Tüm ortaokul öğrencilerimiz ile bir araya gelen Sayın Elmacı’nın “Çanakkale Savaşı ve Mustafa Kemal “ başlıklı sunumu öğrencilerimiz tarafından ilgiyle dinlendi. Konferansta Çanakkale Savaşlarında Mustafa Kemal’in görevleri ve kazandığı başarılar dönemin gazete ve dergilerinden örnekler verilerek anlatıldı. Anlatım sonunda “Mustafa Kemalsiz Çanakkale olmaz” düşüncesi öğrencilerimiz tarafından bir kez daha tekrar edildi. Değerli anlatımlarıyla Çanakkale Savaşlarına farklı bir pencereden bakmamızı sağlayan Sayın Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı’ya teşekkür ederiz.
İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası Kapsamında Konferans Gerçekleştirildi
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” demiş sevgili şair Nazım Hikmet Ran. Şairin yıllar öncesindeki şiirinin mısralarında dile getirdiği hümanist yaklaşım günümüz dünyasında yerini ölümlere, baskı ve işkencelere, demokrasinin, evrensel hukukun ve insan haklarının yaşama geçirilemediği bir düzene bıraktı. 10 Aralık gününün Birleşmiş Milletler tarafından “İnsan Hakları Günü” olarak ilan edilmesinin üzerinden 68 yıl geçti. O tarihten bu yana, dünyada ve ülkemizde insan hakları ihlalleri sona ermedi.
İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası kapsamında , Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Sayın Yrd.Doç.Dr.Şafak Evran Topuzkanamış tarafından "Hukuk Devleti ve İnsan Hakları" konulu bir konferans gerçekleştirildi. Sayın Topuzkanamış:" İnsan haklarını koruma düşüncesi, dünyanın en güçlü şeylerinden biri olan devlet otoritesi karşısında insanı korumaktan ötürü ortaya çıktı. Ancak geçmişten bugüne yaşanan ırkçılık, savaşlar, nükleer silah kullanımı, açlık gibi sorunlar dünyada insan hakları ihlallerini de beraberinde getirdi." diye konuştu. Konuğumuz, 2.Dünya Savaşı sırasında atom bombası atılan Hiroşima'da bile çiçeklerin açtığını ve dünyanın her yerinde vicdanlı insanların yaşadığını hatırlatarak umudun hiçbir zaman kaybedilmemesi gerektiğin belirtti. Devlete düşen görevler dışında birey olarak bizlerin de insanları diline, dinine, saç rengine, göz rengine göre sınıflandırmayıp farklılıklara saygı göstermemiz gerektiğini vurguladı. Değerli paylaşımlarından ötürü Sayın Yrd.Doç.Dr.Şafak Evran Topuzkanamış'a çok teşekkür ediyoruz.