23 Ağustos 2019
Özel Piri Reis Okullarında yeni öğretim yılı hazırlıkları seminer ile başladı. Uzman Dr. Kerem Dündar, öğretmenlere dönüşen dünyada beyin eğitimi ve geleceğin düşünme sistemi hakkında bilgi verdi.
Nöro Sağlık Beyin Araştırmaları ve Uygulama Merkezi Kurucusu Uzman Dr. Kerem Dündar “Dönüşen Dünyada Beyin Eğitimi” adlı seminerinde insan beyninin gelişim basamakları ve hızlı bir dönüşüm içerisine olan dünyada geleceğin yetişkinlerini eğitecek öğretmenlerin nasıl davranması gerektiğini anlattı. Üç saat süren seminerde Dündar, beynin insan vücudundaki asıl görevi, beyin temelli öğrenmenin püf noktaları, çocuk ve yetişkin beyni arasındaki farklar, öğrenme aşamaları, bilişsel esneklik gibi konulara değindi.
Canlıdan insana dönüşme
Dünyadaki gelişimin insan beyninin ilkel özellikleri sonucu ortaya çıktığını anlatan Dündar, “Dünyayı değiştiren tek şey daha iyiyi elde teme isteği, kolayı varsa onu tercih etmek, olacak zannetmek ve kişinin en iyisini kendi bildiğini zannetmesidir. Bunlar ise beynin ilkel özellikleridir. 12 bin yıldır insanoğlu bu beyin özellikleri ile dünyaya geliyor. Dolayısıyla bugünün insanının da halen ilkel olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Biz bu ilkellikten arınmak için eğitim alıyor, yeni dünyaya adapte olmaya çalışıyoruz” dedi.
Yeni doğan bir bebeğin dürtülerini yapan bir canlı olduğunu belirten Dündar, “Doğduğunda dürtülerini yerine getiren canlı olan bebek eğitilerek insana dönüşüyor. Başka bir değişle içinden geldiği gibi değil, olması gerektiği gibi davranan, dünyayı güzelleştirmek için gerekeni yapan kişiye insan diyoruz” diye konuştu.
Beyin ve öğretmen
Beynin temelde problem çözme organı olduğunu ve asıl işlevinin iletişim olduğunu ifade eden Dündar, öğretmenin kişiye içinde bulunduğu şartlara göre karar vermesini gösteren kişi olduğunu dile getirerek, “Eğitim canlıya beynini nasıl kullanacağını öğretmektir. Çünkü beynin yüzde 20’lik bölümü vücudu yönetiyor geri kalan yüzde 80’lik bölümü ne yapacağını bilmiyor. Geleceğin dünyasının öğretmeninin bu yüzde 80’lik bölümün nasıl kullanılacağını öğretmesi bekleniyor” dedi.
Eğitimin bir süreç olduğunu anlatan Dündar, “Bu sürecin bir standardı var bir de bireylerin özellikleri var. Her çocukta farklılıklar mutlaka var. Standart olana zaten müfredat adı veriliyor. Öğretmen çocuktaki farklılıkları ortaya çıkartan kişiye diyoruz. Öğretmen müfredata ne kadar yaklaşırsa çocuktaki farklılıkları ortaya çıkartmak o kadar imkansızlaşır. Farklılıklar ortaya çıkmaz ise toplumda bir iyileşme olmaz. Total iyileşme çok önemli çünkü iyileşme total olmadığı zaman bireysel iyileşmenin bir anlamı da olmuyor” diye konuştu.
Hızla değişen teknoloji ile birlikte ihtiyaç duyulan insan kaynaklarının özelliklerinin sürekli olarak değiştiğini vurgulayan Dündar, “Beş yıl önceki kriterler ile bugünün kriterleri çok farklı. Örneğin daha önce bilişsel esneklik diye bir kriter yokken bugün en önemli kriterler arasında bulunuyor. Bu değişen koşullara kendimizi hazırlamamız gerekiyor. Bilişsel esneklik, bildiği konuda esneyebilen insan demektir. Gelecekte bu tür insanlara çok büyük ihtiyaç olacak çünkü bildiğin, seni başarılı yapan bilgiler değişiyor eğer sen bu bilgileri yenileyebiliyorsan hayatını sürdürebileceksin. Eğer sen o bilgileri alamıyorsan yok olup gideceksin” dedi.